İmrenilen bir cenaze oldu
ardınca menkıbeler söylendi daha önce duymadığım
iki kardeştik iki sır gibi
babam susardı bizimle konuştuğu vakit.

Kuş seslerinden başka yaprak hışırtıları
ağaçlarda
avluda bütün gözler çocuklarda.

Teskin edilecek kimse yok
vakarlı bir bekleyiş
korku değil bitmemişlik her adımda.

Yola düşülünce kaybolan hüzün
acele veya telaş anlamlandırmak güç
koşmadan hızlı varıldı biraz daha sürsün isterdim.

Kar gibi soğuk iliklerime kadar yangın
toprak gibi örtü yokmuş otuz yaşında öğrendim
kimseler kalmadı herkes buradayken.

İmrenilen bir cenaze oldu
babam susardı bizimle konuştuğu vakit.