bakışlar dolusu bir şehir
kirli heybende
yırtık ceplerinden dökülür umut
sen unuttun ama
hatırlatır sokak lambaları
bir melankoli olup açar
ölgün sarı içindeki çamur
rüyalara bulanmış bir yalan
kulağına fısıldayan eski günler
kahkahalar yalancı
sen ki bir rüzgarsın
geceyi yarıp geçen
ayağını sürüme
kısmetin kapanır
suskun bir çığlık
döner avuçlarında
gölgeni saklarsın
duvar diplerinde
her adımda taş
her adımda diken
yolların bitiminde
kaybolur insan
ayağını sürüme
kısmetin kapanır
bir su damlası düşer
bir çiğnem kuyuya
taş kesiği dizlerin
belki de her şeyin sonu
o kırık aynada
kardeşlerin yansır
gözlerinde umutsuzluk
yarım kalmış cümleler
bir mezar taşında
bekler ölüm
beyaz bir mendil gibi
kimseler kalmaz başında
ağarmış gökyüzü
kış uykusu gözlerinde
ağır ağır
kaybolur sokaklar
ayağını sürüme
kısmetin kapanır

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir