Kör bıçak, silik bir Çarşamba
Duvar dibinde kurban benim
İsmail iken Cebrail’in kanadının altında
Taş çiğnedim, gümüş kaplama dişlerimin arasında
Kan kustum, ter döktüm kelimeler boyunca
Parlak süngü, koyu bir Perşembe
Dilediler beni ağlayarak duvar kovuğundaki kağıtlarla
İz taşıdım, boynum vardı ki uzattım
Sustum boğazıma dayanmış tüm eyvahlara
Ben İsmail iken buldum kendimi
Bina ettim ölümü,
Adanmış kelimeler, sönmüş bir yürek,
çatlamış bir nefisle
Paslı kasatura hayırlı Cuma
Çektim ardından duvarların yaslanmış olduğu duaları
Yıkılsın diye bekliyorum, bana bağlanan yersiz umutları
Ben ki yalanım,
Ne İsmail’e layık, ne Cebrail’in adını andığı
Yine de kurban benim,
Hani fotörlü yahudinin zevkle kanını duvara sıçrattığı
Veli Kocadal
Misafir Yazar