Çamaşırlar yıkanmıştı ve çamaşır dolu sele kızıl meşe ağacından ayrı bırakılan iki dal arasına gerilmiş ipe doğru götürülüyordu. Yemyeşil bir ovanın ortasında insan bileğine kadar yükselip rüzgarda dans eden, rüzgarsız günlerde nizami bir şekilde konuşlandırılmış küçük bir orduyu andıra çimlerin üstünde yükseliyordu bu ip ve bir çok mandala ev sahipliği yapıyordu. Yağmurda, karda, güneşte, rüzgarda eskiyip yıpranan ip mandallara hizmetinde bir kusur etmiyordu.

Her mandal kendine ip üzerinde belirli bir durak bellemişti. Yıkanmış çamaşırlar o taze kokularını etrafa saçarak ipe kavuşturulduğunda o belli yerlerini kaybetseler de çamaşırlar asıldıktan sonra gidildiğinde hemen asıl yerlerine dönerlerdi. Siz çamaşırlara baktığınızda elbiselerin birbirine dolanmış olduğunu gördüğünüzde çoğu zaman ve boş yere rüzgarın günahını almışsınızdır. Ve sizin failini hep başka yerde aradığınız vakalar çoğu zaman iktidar mücadelesi veren mandalların yüzündendir. Mandal kovalarında yaşanan savaşlardan bîhabersinizdir.

Naylonculardan eski elbiseleriniz karşılığında aldığınız mandallar, tahta mandallar, yaylı mandallarla yaysız mandallar asla ittifak yapmayan koalisyon partileri gibidirler. Mandallar sınıfsallığın en önemli aygıtlarından biridir. Siz, farkında olmadan, içinde bulunduğunuz sınıf dahilinde mandalların tahakkümüne maruz kalırsınız. Siz, bazı takıntılı insanlar, çamaşırlarınızı asarken tek bir mandal çeşidini kullandığınızda o mandal partisini iktidara getirirsiniz bilmeden.

Her çamaşır günü mandal kovalarında seçim günüdür. Siz mandal kovasına henüz elinizi atmadan, ipe asılmaya layık görülen mandallar, bütün mandal partilerince belirlenerek kovanın üstüne çıkarılır. En pürüzsüz, en lekesiz, en düzgün mandallar kendi partizanlarınca süslene püslene yukarılara, en yukarılara çıkarılır. Sizin her seçtiğiniz mandal kendi cenahlarında zafer çığlıklarına sebep olur, duymazsınız siz.

Seçim biter, çamaşırlar asılmıştır. Asan gitmiş asılanlar kalmıştır. Yerler değiştirilmiş elbiseler birbirine dolanmıştır çamaşırlar toplanan dek. Çamaşırlar toplandıktan sonra mandalları ipte bırakmanız sizin için çok bir şey ifade etmez ama ipte kalan mandal yerini bir diğerine bırakana kadar bakanlar kuruluna girmiş sayar kendini. İnsanoğlunun bilmeden demokrasiye katkıları… Bir gün yine bir leğen çamaşır getirildi kızıl meşe ağaçlarından kesilen iki dalın tuttuğu, gerdiği, esneyerek gevşettiği ipin önüne. Mandal kovasında seçim heyecanı… Çamaşırlar asıldı, mandallar yerini aldı ve o güne kadar görülmemiş bir fırtına başladı sonra. Ev sahibesi korkudan çamaşırları toplamaya bile gidemedi. İp sallandı, elbiseler endişeyle savruldu, kızıl meşe ağacının gövdesinden uzaktaki dallarının ayakta durmaya, üstündekileri tutmaya takati kalmamıştı. İp, koptu kopacaktı.

Anlatmıyorum gerisini.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Cevap Yazın