Beyaz Leke

Okkalı bir acıdır şu çağın kendisi.
Yutkundukça ateşten taraklarla taranıyor boğazım.
Saçlarımın her bir teli bir harami gibi çekiştirirken kafamı,
Birden susuyor,dinliyor ve diniyorum usulca,
Sen gazabı da çok çetin olan Allah’ın rahmetisin Süveyda!

Binlerce fedakarlık yapıyorum sana. Ocakbaşında ekmek yapan bir annenin sıcaktan titreyişi etsin diye.
Yine de eksik kalıyor Süveyda!

Ateşin mi var ?
Yoksa güneşi mi tutuşturdun ellerinle ? Seçemiyorum.
Kime ısmarlayıp taktın gözlerine şu gülüşü ?
Bilemiyorum Süveyda!

Semtlerin kar tutmaz yokuşlarına çıkıyorum,
Seni bir yerden anımsayabilmek için.
Evet bu sensin!
Yeni yaralarla dağlamışsın acılarını belli.
Yine de tanıyorum seni.
Söyle nasıl çıkarırım bu pişmanlıktan ayakkabıları Süveyda!

Bir uğra geçerken.
Yavuz pehlivanlar bulursun kalbimde kan revan.
Yılkılar yetişmeye çalışır kaplumbağalara.
Sen yine de uğra,
Uğra ve gör Süveyda,
Cennette kavuşunca anneme öptürmek için biriktirdiğim yaraları gör.
Ne kadar da acıyarak baktın öyle,
Ayağa kalkamıyorum Süveyda!

Utanıyorum kimseye merhem olmayan yaralarımdan.
Oysa ben;
Putlar kırar, ayinleri secdeye kapatır, savaşlar bitiririm sanıyordum,
Güzel şiirler yazınca.
Ama yazdıkça kendimle cengim kızışıyor Süveyda!

Yalnızlığımın vahşi kibri sarınca benliğimi,
Günlerini akrep ile kol kola geçiren yelkovana takılıyor gözlerim.
Vardır bir sebebi diyorum,
Bu kırıcı dostluğun.
Biliyorum zaman kolluyor akrep zehrini akıtmaya.
Ve biliyorsun yelkovan ölürse zaman duracak
Ve akrep de ölecek Süveyda!

Alıştığım bir endişeyi yitirince,
Ruhumu saran huzursuzluğu anlatıyorum sana.
Borsaları takip etmekten örselenmiş ellerinle geçiştiriyorsun beni.
Sen böyle değildin, değişmişsin.
Otur ve biraz ağla!
Ciğerlerimi içen şu zamanda bir soluk olarak kal Süveyda!

Her gece aklıma geliyor Mihriban kimdi diye.
Celile’ye el sallıyorum rıhtımdan her ikindin.
Lavinia ölmüş diyorlar, bilmiyorum.
Bir reklam filminde görüp üzülüyorum Mona Roza’yı.
Biliyorum her at vurulduğunda ölüyor bir kez daha Rüveyda.
Artık sende sakar bir şairin kalbinden dökülen mürekkebin lekesinin Süveyda!