Gündüzler günlerden rol çalıyor.
Salıncakların çıkardığı seslerle işkence edilmiş bir insanla kahkahalarla muhabbet ettiğimde fark ettim ki;
küçük şeylerle mutlu büyük şeylerle mutsuz oluyorum.
Başlıkların kırmızıyla atıldığı günlerden geldim ben.
Gözlerim bozuldu, biraz da uzadım.
Kör topal yuvarlanıp gidenlere bakarkenki gururum beni ayaklar altına aldı.
Suizanlar içinde hareketsiz kaldığımda şairlere sözlerini verenden imdat dilendim.
Hayta insanlara imrendim ve haytalık yapmadım.
Mayasız hamurlardan yapılmış ideolojiler mideme oturdu.
Feşmekanların yuvam olduğunu fark edip göz yaşı döktüğümde Süpermene ve Yunus Emre’ye bir miktar kırıldım.
Bilmek suçuna meylettim ki suçlularla anılayım.
Ama masumların ülkesinde kalakaldım.
Tanılar koymadan tanışmaya cesaret edemiyorum.
Cesaret, yenilginin ilk adımıdır.
Hazır mıyım, yenilmeye
Bilmiyorum

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Cevap Yazın