Yürüyüşüm, birlikte yürüdüğüm kişiye göre değişiyor. Bu, benim kendime ait bir yürüyüşümün olmadığını mı yoksa uyumlu bir yürüyüşe sahip olduğumu mu gösterir? Küçükken, bir tanıdığımız, yürüyüşümü babama benzetmişti, yürürken arkadan aynı ona benziyorsun, demişti. Onun kadar büyük müydüm peki? Ayaklarımı yere sağlam, kendimden emin ve geride kalan her şeyin geride kalmasından memnun bir şekilde mi basıyordum? Bastığım toprak ona bastığım, yanından geçip gittiğim cisim varlığıma şahit olduğu ve yanımda yürüyen insan, yalnızca yanımda yürüdüğü için sebepsiz bir güven mi duyuyordu?

Sonra babam topallamaya başladı, o zaman ben de mi topallamaya başladım? Hayır öyle olmamıştır, öyle olmamış olduğunu fark ettiğimde, babam topallamaya başlamadan önce, onunla yürümeyi bırakmış olduğumu da fark ettim. Fark edişler hep böyle çorap söküğü gibi geliyor bunu da şimdi fark ettim. Kendime ait bir yürüyüşüm yoksa kiminle yürümeye, kim gibi yürümeye başlamıştım? Yoksa yürümeyi mi bırakmıştım? Belki de babamın aksamayan yürüyüşü artık benim, bana ait olmuştu.

Ne garip babalar çocuklarına her şeylerini verdikleri yetmez gibi yürüyüşlerini de veriyorlardı.

Ne garip babalar çocuklarına başka hiçbir şey vermeseler bile yürüyüşlerini veriyorlardı.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Cevap Yazın