Üşüdüm de geldim, urganı ört boynumun üzerine anne.
Kangren olmuş bıyıklarım, sakallarım sakat.
Uykum bir tırtılın ömrü kadar, uykum kelebeğin rüyası!
Pembe düşlerim çürüyor, ayaklarımın yolu uzuyor ikindi güneşlerinde!
İstanbul ağlıyor… titriyor dizleri,
bir martı simidini paylaşıyor benimle, ben kanımı bir sivrisinek ile!
Ey tenimin özlem duyduğu ölüm, yaşıyorsun bu hayatı!
Yürüyorum heybemin içinde, büyüyorum eğildikçe güneş ve bir hüzün kaplıyor içimi.
Bak yine kış geliyor; Ağustos, bulutları önüne katmış gidiyor.
Üşüyor özgür köleler,
Kudurmuş sokaklar ruhları ısırırken, gözlerim ağırlaşıyor acıdan,
Kapaklarında seller biriktiriyorum babam ölürse diye,
Yağmurum yanarsa söndürmeye,
Cesedim uykusundan uyanmazsa diye…

48551377 – businessman in suit sitting on cloud in isolation and looking at moon

Mikail Yıldız

Misafir Yazar

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Cevap Yazın