Tabelalara asılı cesetlere izli mermiler düşerken
kör bıçakla soyulan murdar sehpalar üzerinde
yalanlar ve tutsak tanrılar kazılı korkusuzca.

Meydanlarda hırslı nefesler dikilir eve dönüşlerin hesabı gözetilmeden
ekmek kavgası sergilenen vitrinlerde
kuşların uğramadığı sokaklarda
kalabalıklar tedirgin edici.

Neon ışıkların getirdiği sancılı baş ağrıları
kulaktan dolma haber başlıklarıyla
gazetelerin okunmuyor oluşu
önce şiirlerin.

Kısaltmaların yersiz tedirginliklerini sırtlayarak
kısalarak deveran eden grafikler
para bantları eksiksiz
mermer tabutluklar üzerinde.

“(…) siyâsî ve iktisâdî sâikleri anlatılmıştır.
Bunlar bahsimiz hâricindedir.”

Umutsuz kelimeler bozukluklar arasında
unutulmuş tekmeler
umulmadık anda tok bir nefes
yerinde say!