Esaretname-yi Ays On İki /

O görünmezlik iksirini ya da bildiğimiz adıyla ecel şerbetini içip yokmuş gibi olana dek buradayız. Yokmuş gibi fakat hatıralarda var. Hatıralar bize yeni bir beden biçemiyor, eskisinin tozu bile kalmamış.

Ölümü bu görünmezlik fikriyle birleştirirsek hayat dediğimiz şey görünmezlik gücüne eriştiğimiz gün bitmiş oluyor. Görünür olmanın bunca güçlü olduğu bir yerde görünmezliğin güç olduğunu da nereden çıkarıyorum sahi?

Provası hayatta iken yapılan bu görünmezlik showu ilkin “Seni de göremiyoruz, nerelerdesin” paslarıyla ortaya çıkıyor. Beni göremiyorlar, acep nedendir? Olduğum yerlere mi uğramıyorlar yoksa karşılaştıklarında görmemek için çaba mı sarf ediyorlar? Göremeyen onlarken ben neden görünmez oluyorum?

Sonra bu göremiyoruzlar bilinçli bir tavra dönüşünce “Sen de ortalıklarda görünmüyorsun”lar başlıyor. Ortalıklarda görünmüyorsun yani ölsen haberimiz olmayacak. Kesin başka birileri için görünür durumdasın ve orada keyfin yerinde. Keyfi yerinde olmayanın mızıldanması onun varlık bildirimi gibidir ve bir sorunun var da onu bilmiyorsak bu onu da tıpkı iyi halin gibi yine başkalarıyla paylaşıyorsundur… Ortalıklarda görünmüyorsun, bu bir suçlama, bir itham fakat bu da ölülük temrininin sonucu.

Göremiyoruz, görünmüyorsun, öldün mü… Bir süre sonra bu sitemli sözlerin de manası yitiyor. Bakıyorsun ki kimse kimseyi görmek istemiyor, herkes küçük kansız ölümlerle çevresini azaltarak yeni çevrelere iltica etmeye uğraşıyor. Adına network dedikleri şey, ki network handiyse Türkçe oldu, bazı ölümleri vacip kılıyor; zira açılan yerlere daha işe yarar kişiler, bağlar getirilmeli.

Ölmeden önce ölünüz bu muydu? Birinin iletişim ağından silinmek? Onun için görünmez olmak? Bu, sosyal medya hesaplarını silmek ve internet iletişimini azaltmak gibi kişisel kararların sonucu olursa intihar fakat başkası için bittiğinde nizami bir ölümdür. Başka bir yaşam alanında hayatiyetimizi koruduğumuz sürece bu ölümlerin bir zararı yok, dileyen dilediği kadar öldürsün. Görmezden gelinsen bile ölü sayılmamak istersen şayet seriye bir film daha eklemek gerekecek ama bu yönetmenin derdi değil, kiminse o ilgilensin.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Cevap Yazın