Ölümü yaşamak gerek, yoksa öldürecek bu canlılık beni.
Beynim mi kalbim mi konuşuyor içten içe bilmiyorum? Bu konuşmasını bilmediğim dil, geveze susuşlarımı törpülemeye başladı.
Dert bir değil, iki değil! Son sürat kokuyor insanlık, son sürat ölüyor, it bağlasan durmaz vicdanlarda. Hangi birine suni teneffüs yaparsın?

Bin kere düştüm aynı tuzağa, belki bin kere daha düşeceğim, kaldırmazsan tutup elimden. Düşe düşe yaşıyoruz zaten, kalkmak görüşülmüş şey değil düşlerde bile. Bari bir el ver de ölümü yaşayana dek çömelebileyim.
Ya da öldür seni bende, derinlere gömebileyim.

Mikail Yıldız

Misafir Yazar

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Cevap Yazın